Beslenme

Kilo verme metabolizmasını durduran 5 neden

  • Sürekli şok diyetleri uygulamaya çalışmak

Kalori ve besin ögesi açısından yetersiz olan diyet plânlarını sürekli uygulamaya çalışmak yapılan en büyük hatalardandır. Metabolizmayı durduracak derecede düşük kalori alımı kan şekeri dengesini bozmakta, kas kaybı yaşanmasına neden olmakta ve bağışıklığı düşürmektedir. Sağlıklı şekilde kilo kaybetmek keyifli bir süreçtir. Bu süreçte dengeli kalori alımı ve süreklilikle sağlıklı beden aralığına kavuşuruz. Bedenin ihtiyaçlarını eksik bırakarak zayıflayacağına inanmak maalesef gerçekçi olmayan bir düşüncedir.

 

  • Diyet yapmaya hazır olmamak

Bir şeyi yapmaya karar vermek, o işi yarılamaktır. Yapmaya kendi iradesiyle karar vermeyen kişiler işi yarı yolda bırakır, ertesi gün yine dener fakat sonuç yine aynıdır. Eğer sağlıklı bedene ulaşmak için fazla kilolardan kurtulmak ve diyet yapmak isteniyorsa önce buna karar verilmelidir. Etraftan gelen ‘’Sen biraz kilo mu aldın?’’, ‘’5-6 kilo daha versen çok güzel olursun aslında’’ ‘’Yine mi diyettesin, veremiyorsan bırak artık çok da çabalama’’ gibi teşvik etmekten çok tenkite açık cümleler sebebiyle, sırf başka insanların görüşü için gaza geliniyorsa zaten başarılı bir sonuç alınamayacağı en başından bellidir.

 

  • Öğün atlamak

Öğün sayısını azaltmak vücuda yemekten sonra uzun süre besin alınamayacağını öğretir. Bu da vücutta kıtlık sinyalleri olarak algılanır ve yapılacak o nadir öğünlerin de yağ olarak depolanmasına sebep olur. Uzun süre aç olmak, bir sonraki öğünde fazla besin almaya sebep olur. Yemek esnasında iradeli davranmayı zorlaştırır ve düşen kan şekerinin toparlanması adına kişi adeta saldırırcasına beslenir. Açlık süresinin uzaması halsizliğe, dikkat dağınıklığına, sinirliliğe, hazımsızlığa, dalgınlık ve unutkanlığa sebep olur. Uzun süre aç kalan beden en yakın basit karbonhidrata yönelir. Çünkü basit karbonhidrat dediğimiz genellikle şekerli, katkılı ve paketli ürünlerden oluşan bu besinler kan şekerimizi çok hızlı yükseltir ve aynı şekilde çok hızlı düşürür. Bu sebeple çok acıkmayı beklemeden ortalama 3-4 saat aralıklarla beslenmek metabolizmayı düzenli şekilde çalıştıracaktır.

 

  • Mide kapasitesinin artması

Mide kapasitesi genişledikçe kişinin tokluk hissi daha geç gelmektedir. Midenin üst kısmına besinlerin ulaşması sonucu tokluk sinyalleri beyne gider ve yemek yeme isteği baskılanır. Fakat bazı sebepler kişinin midesinin büyümesine ve gereğinden fazla besin almasına yol açar. Bunların en başında gazlı içecek tüketimi gelir. İçeceklerin içindeki gazlar midenin üst kısmında birikerek hacmini genişletir. Dolayısıyla yemekler midenin tepe kısmına daha geç ulaşır. Bu da daha çok beslenmeye sebep olur. Yemek esnasında çok fazla sıvı tüketmek de aynı şekilde hem yutmayı kolaylaştırdığı için daha büyük porsiyonlar tüketilmesine, hem de mideyi büyüttüğü için tokluğun geç hissedilmesine sebep olan etmenlerdendir.

 

  • Metabolik problemler

Kişinin istediği kiloya ulaşamamasının sebebi her zaman yapılan bireysel hatalar değildir. Kan değerlerindeki bozukluklar kilo verme mekanizmasının çalışmamasının sebeplerindendir. En mükemmel beslenme plânı dahi olsa kan değerlerinde ve metabolizmada büyük problemler varsa yapılan diyet işe yaramayacaktır veya sonuç çok zor şekilde elde edilecektir. Beslenme plânı oluşturmadan önce kan tahlilini incelemek, eksiklikleri ve fazlalıkları belirleyerek onları gidermeye yönelik çalışmak ve gerekirse takviye kullanmak daha etkili bir yöntemdir.

 

Diyetisyen Nurbahar Salihoğlu

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*