Psikoloji Sohbet

Aile olmak

Anne, baba ve çocuklardan oluşan yapıya aile diyoruz. Aile, toplumun en küçük birimidir.

İnsan, muazzez ve mükerrem bir varlıktır. İnsanın varolması, istidatlarının gelişmesi, sağlıklı ve sağlam karakterli olması aileye bağlıdır. Bu anlamda aile bir okuldur. Anne babalar da ilk eğitimcilerdir. İnsanın, maddî ve manevî donanımlarının inkişafı için en ideal ortam, aile ortamıdır.

Toplumların geleceğini şekillendiren bireylerin ilk muhatap alındığı kutsal müessese ailedir. Ailenin kutsallığı nikahla ilgilidir.

Aile olmanın yolu evlilikle başlar. Evlilikte bir amaç, gaye, hedef olmalıdır. Bu amaç, bedenî duyguların karşılanmasının çok ötesindedir. Her bir eylem ve davranışımızda, maddî ve bedeni hazlardan sıyrılarak, sadece ve sadece rızayı kazanmak hedeflenmelidir. Bu yüksek ve asil gayenin elde edilmesi sürecinde elbette ekstra lütuf ve ihsanlar da olacaktır. Meseleyi bu çerçevede değerlendirmek daha isabetli olacaktır.

İkincil olarak da sevgi, saygı ve güven, evliliğe giden yolda en önemli basamaklardır.

Peki, bunların önceliği nedir?

Bu sıralamada ilk başta güven gelmelidir. Güvene dayalı evlilikler daha sağlam olmaktadır. Sonra sevgiyi ve saygıyı ifade edebiliriz. Sevgi duygusu zaman zaman inişler, çıkışlar gösterebilir, lakin saygı her daim canlı ve zinde tutulmalıdır.

Evlilik sürecinde dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da mantık ve muhakemedir. Elbette hisler önemlidir ancak tek hareket noktası olamaz. Çünkü hisler yanıltabilir. Burada istişare, bir bilene danışma, denkliği ve uyumu değerlendirme önemlidir. Evliliğe giden yolda tarafların, duygu ve düşünce dünyalarındaki uyum, evlilik ve aile hayatından beklentilerindeki paralellik, nasıl bir çocuk yetiştirileceğine dair ortak idealleri evlilik sürecini dinamik tutacak başlıklardandır. Bu genel çerçeve dairesinde yapılan evlilikler ile sağlıklı bir aile olunur.

Tüm bunlardan sonra, ailede huzur ve mutluluğun devamı adına nelere dikkat etmeliyiz? sorusuna cevap arayalım. Mutlu ailelerde, merhamet ve şefkat en önde gelir. Karşılıklı olarak empatik beceriler gelişmiştir. Aile üyeleri arasında sağlıklı bir iletişim vardır. Karşılıklı suçlamalar, sorgulamalar yerine ben dili hakimdir. Benlik ve bencillik eritilip, biz şuuruna erilmiştir.  Düzenli olarak ortak etkinlikler yapılır. Paylaşma ve dayanışma esastır. Herkes değer görür, sever, herkesin görüşleri alınır. Yalan, gösteriş, riya, israf bu haneye uğramaz. Burada kin, nefret, küskünlük olmaz. Özür dilemek bir erdemdir ve suistimali yapılmaz. Sözler, gönülden çıkar ve gönüllerde yankı bulur. Samimiyet ve içtenlik vazgeçilmezdir. Bu yapı, dünyevî menfaatlere feda edilemez. Dünyaya dünya kadar değer verilir, ukbaya ukba kadar.

Aile üyeleri, ‘yıkmak kolaydır, yapmak, inşa etmek zordur’, prensibine sıkı sıkıya bağlı şekilde toplumun imarını gerçekleştirecek dimağlar yetiştirme niyetindedirler.

Bu şekilde aile, cennet bahçelerine açılan bir koridor hükmünde olan ve cennetin kokusu saklı masum çocuklarla cıvıl cıvıl bir yuvaya dönüşür.

Çocuklarla çocuklaşan, onlarla oyunlar oynayan, bir yandan da onların ahlâkî gelişiminin kemale ermesi için her bir eylemine itina gösteren bahçıvan edalı anne babalarla yuva, asıl misyonuna kavuşur.

Bu yuvada herkes sevgi diliyle konuşur. Çünkü sevgi dili ile paslı kilitler dahi kolaylıkla açılabilir. Yuva bir terbiye yeridir.

Aile, sadece şu fani dünyadaki bir birliktelik değildir. Sonsuz ahiret hayatında da birlik ve beraberlik hedeflendiğinden plânlar, programlar ona göre yapılır.

Toplumumuzun en sağlam kalesi ailedir. Bu bilinçle, sağlam kaleler inşa etme ve bu kaleleri kıyamete kadar koruyabilme dua ve temennisiyle…

 

Aile Danışmanı Mustafa Taşkın

One Comment

  1. Fahri Utkan

    “Aile Olmak” yazısında “Aile üyeleri arasında sağlıklı bir iletişim vardır. Karşılıklı suçlamalar, sorgulamalar yerine ben dili hakimdir.” yerine “Bizdili” olması gerekmiyor mu?

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*