İnsan hayatı boyunca hep bir anlam arayışı içerisindedir. Fıtratımız, doğru olanı bulmak istiyor. Seyahat, bu noktada bize yardımcı oluyor. Ne kadar seyahat edilirse edilsin bu arayış bitmiyor. Sadece kendini bulduğunda hitama eriyor. O zaman da insanın iç alemine yolculuğu başlıyor. Bunun sonu da Rahman’a çıkıyor.
Kendini bilen Rabbini bilir. İnsan, özünü buldukça anlam kazanır. Bunun için daima seyir halindedir. Her seyahat, insanın iç alemine bir yolculuktur. Yaratıcıyı bulmanın verdiği huzurla kainatı temaşa eder. Böyledir kainattan Halıkını soran seyyahın yolculuğu. İnsan küçük bir kainat, kainat büyük bir insan. Kainattaki her şey birbiriyle alakadardır. Bu alaka, beşerin yolculuğunu güzelleştiriyor. Tefekkür kapılarını aralıyor, kainattaki ve insandaki tüm güzellikleri okuma fırsatı veriyor. Hayatın gayesi de bu değil midir? Şu dünya misafirhanesindeki yolculuk bitmeden, önce kendini sonra koca alemi okumalı insan. Anne karnında başlayan bu yolculuk, çocukluk, gençlik, ihtiyarlık, kabir, haşir ve nihayet ebedi bir aleme götürüyor. Bu yolculuğun güzelliğini de sonunu da insan belirliyor. Nasıl yaşarsa öyle devam ediyor.
Bu sayımızda yaz tatilinin gelmesiyle seyahat kavramının üzerinde durmak istedik. Alışılagelmiş tatil anlayışından çıkmak gerekiyor. Seyahat etmenin insana kazandırdığı güzellikleri keşfedelim. İnsanın anlam arayışına yardımcı olan Temmuz sayımızı istifadenize sunuyoruz.
Yükleniyor ...
