Derginin bu sayfasını okurken bile birçok kişi “okuduğunu kimsenin görmeyeceği bir yer” arayacak diye tahmin ediyorum. Aslında özünde güzel bir özellik olan bu utanma duygumuzu yanlış yerde kullanmak; konu, ailede cinsellik eğitimi olunca genellikle çocuklarımızın ciddi hatalara imza atmasına zemin hazırlıyor. Özellikle de kültürümüzle toplumsal atmosfere yayılmış olan “cinselliği konuşmak ayıptır” formülü, yine toplumdaki gençlerin cinsel hayatlarını negatif etkileyen en temel noktaların başında geliyor. “Günah,” “ayıp,” “utandırıcı” gibi etiketler nedeniyle hep âlemimizde olumsuz şekillenen cinsellik konusunu, haliyle çocuklarımızla paylaşmakta bizi gerçekten zorlayabilir. Oysa gerek dinî boyutuyla bakılsa “büyük bir nimet,” gerekse genel perspektifle bakılsa “insanî bir özellik” olmaktan başka bir şey değildir.
Cinselliği ailelerinden öğrenemeyen gençler çocukluk ve ergenlik dönemiyle birlikte ihtiyaç duydukları bilgileri farklı kaynaklardan edinmektedir. Öyle gözlemliyorum ki, hemen her genç cinsellik hakkında edindiği bilgilerin büyük bir bölümünü arkadaş, televizyon ve internet gibi alternatif yerlerden öğrenmektedir. Kaynağı sağlıksız olan bu bilgiler de, beraberinde sağlıksız bir cinsel yaşamın temelini oluşturmaktadır. Bu sebeple aileler bu alanda üzerlerine düşen ve çocuklarının hayatını ciddi ölçüde etkileyebilen bu konularda sağlıklı bilgi vermekle yükümlüdürler. Çeşitli gerekçelerle, bire bir konuşarak çocuğunu cinsellik konusunda bilgilendiremeyen ebeveynler, en azından bu konuda çocuklarının sağlıklı bilgi edinebileceği kaynaklara ulaşmasını sağlamalıdırlar. Bu alanda yazılmış kültürümüze uygun ve özellikle bilimsellikten yoksun olmayan kaynaklara çocuklarınızın ulaşmasını sağlayabilirsiniz.
Ergenlik çağındaki bir bireye aile tarafından verilmesi gereken başlıca eğitim alanlarının bilinmesi gerekir. Çünkü cinsel konularda ebeveynin çocuğuyla iletişim kurmasında sınırları belirler ve sağlıklı bir eğitimin aktarılmasında da önemlilik arz eder. Genel olarak ergenlik çağındaki bireylere verilecek aile eğitimi; 1. Bireyin vücudunu tanıması ve değişim gösterecek fiziksel özellikleri bilmesini.
2. Ergenlik döneminde değişiklik gösterecek diğer bilişsel gelişim, duygusal değişim ve bunların birey üzerinde etkisini,
3. Bir insanın doğumunun nasıl olduğu,
4. Cinsel tehlikeler ve kültürün cinsellikle ilgili yaklaşımını,
5. Toplumsal değerler açısından sınırlılıkları, içermelidir.
Ailede cinsellik konusu, sağlıklı bir zeminde bilgi alışverişine açık hale gelmezse, beraberinde çeşitli problemleri getirir. Ailelerinden gerekli anlayış ve desteği bulamayan çocuklar; sinirli, aksi, saldırgan ve bu gibi aile içi iletişimi olumsuz etkileyecek davranış ve duygulara daha sık başvururlar. Bu yüzden çocuğunuzun aşağılanmış ve yanlış bir şey yapmış izlenimi kazanmasını sağlayan, bu alandaki soru ve sorunlarını görmezden gelmek veya cevaplamamak ileride psikolojik bozukluklara da daha yatkın hale gelmesini tetikleyecektir.
Aile cinsel alanda çocuğunun sorularını cevaplarken de hassas olması gerekir. Konuşmalarda ne laubali, ne de aşırı resmî konuşulmamalıdır. Konunun hassasiyetine uygun ciddiyet ve esnekliğin korunması gerekir. Bununla birlikte, merak edilen soruları cevaplarken ebeveyn, çocuğun merakını gidermenin ötesinde ekstra bilgiler vermeye çalışmamalıdır. Kurulan cümlelerin ve cümlede kullanılan kelimelerin seçiminde de çocuğun yaşı ve gelişim düzeyi dikkate alınmalıdır.