Düğün, dernek, bayram, hastalık, vefat gibi özel zamanlar haricinde zamanın büyük çoğunluğunun kalabalığın içerisinde geçtiği toplumlarda çok rastlanılan bir durumdur yalnız kalamama hali. Esasen biz de kolektivist bir toplum yapısına sahip idik yakın zamana kadar.
Hâlâ daha sahibiz de, bugün toplumumuzda gözlemlediğimiz bazı gerçeklikler var ki; millet olarak farklı bir mecraya doğru sürüklediğimizin acımasız örnekleri olarak karşımızdalar.
Bizim Aile ekibi olarak bu ay “Nedir bizi bireyselleştiren, yalnızlaştıran sebepler?” diye sorduk. Yalnızlığı anlamak için önce yalnızların psikolojisini anlayalım düşüncesi üzerine Uz. Klinik Psikolog Rukiye Karaköse ile yaptığımız röportajda “Bağımsız olalım derken yalnızlaştığımızı” öğrendik.
Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Dr. Ülfet Görgülü ile dinimizin müminler arasındaki bağlara verdiği önemin üzerinde dururken, yalnızlaşmamızın önemli sebeplerinden biri olan sıla-i rahmin kesilmesini konuştuk.
Psk. Ayşe Yılmaz tartışa tartışa bitiremediğimiz sosyal medyanın hayatımızdaki etkileri üzerine bir yazıyla sayımıza katkı sundu ve “Sosyal medya sosyalleştirir mi, yalnızlaştırır mı?” sorusuyla sosyal medyanın konumuza bakan cihetini ele aldı.
Mehtap Yıldırım Yükselten yalnızlığa karşı birlik ve beraberliğin, cemaat olmanın vurgusunu yaparken; Mimar Zührenur Öz ise giderek bireyselleşen dünyanın mimariye de olan etkilerinden bahsetti. Merve İriyarı, “Yalnızlık senin için nedir?” diye sorarak bizim için çocukların dünyasına pencere açtı.
Hanife Karadeniz, Tubanur Dalkıran ve Gülnur Tercan ise yine güzel çalışmalarıyla dergimize renk kattılar. Bu ay bir de özel röportajımız var. Türkiye’de ve dünyada gittikçe artan işitme problemine karşı başarılı çalışma ve üretimleriyle ismini duyurmuş Si-Ser İşitme Merkezlerinin Yönetim Kurulu Başkanı Mahfuz Ağaç ile gerçekleştirdiğimiz röportajın istifadeli olacağını umuyoruz.
Keyifli okumalar…