Hz. Ebû Said (ra) rivâyet ediyor:
Allah şüphesiz cenneti gösteriş yapan herkese haram kıldı.
Hz. İbni Mes’ûd (ra) rivâyet ediyor:
Mütevâzi olmadıkça zâhid olamazsın.
Hz. Muhammed bin Umeyr (ra) rivâyet ediyor:
Tevazu kulun ancak şerefini arttırır. Öyleyse mütevâzi olun ki, Allah sizi yükseltsin. Affetmek de kulun ancak izzetini arttırır. Öyleyse affediniz ki, Allah sizi aziz kılsın. Sadaka ancak malı arttırır. Öyleyse sadaka veriniz ki, aziz ve celîl olan Allah size merhamet etsin.
Hz. İyad bin Himar (ra) rivâyet ediyor:
Allah, birbirinize karşı mütevazi davranmanızı bana vahiyle emretti. Öyle ki, hiç kimse kimseye karşı övünmeyecek ve hiç kimse kimseye zulmetmeyecek.
Hz. Îbni Abbas (ra) rivâyet ediyor:
Kafasında bir meleğin elinde bulunan bir hikmeti olmayan hiçbir insan yoktur. Tevazu ettiğinde meleğe, “Hikmetini yükselt” denir. Büyüklendiğinde de “Hikmetini düşür” denir.
Hz. Ali (ra) rivâyet ediyor:
Güzel konuşmanın tehlikesi insanlara karşı kibirlenme ve kendisinde olmayan şeyle övünmektir. Cesaretin tehlikesi zulüm ve haddi aşmaktır. İyilikseverliğin tehlikesi başa kakmaktır. Güzelliğin tehlikesi böbürlenmektir. İbâdetin tehlikesi tembellik ve usanç duymaktır. Konuşmanın tehlikesi yalan söylemektir. İlmin tehlikesi unutmaktır. Yumuşak huyluluğun tehlikesi kendinden beklenen metanet ve salâbeti göstermemektir. Asaletin tehlikesi soyu ile övünmektir. Cömertliğin tehlikesi israftır.
Hz. Ebû Zer (ra) rivâyet ediyor:
Ey kardeşim! Sana bir tavsiyede bulunacağım. Onu hatırında tut. Allah’ın bundan seni faydalandıracağını umarım. Çok olmaksızın gündüzleyin zaman zaman kabirleri ziyaret et ki bu sana âhireti hatırlatsın. Fakat bunu çok yapma ki din ve dünya işlerin yüz üstü kalmasın. Cenazeleri yıka. Çünkü cansız cesedlerle haşir neşir olmakta çok tesirli bir öğüt vardır. Cenaze namazlarını kıl ki bu gönlüne uhrevî bir hüzün versin. Çünkü gönlü kırık olanlar Allah’ın himayesinde olarak her türlü hayra mazhardırlar. Allah için bir tevazu ve mükâfatına îman gayesiyle fakirlerle oturup kalk. Karşılaştığında onlara selâm ver. Musibete uğrayanlarla beraber Allah için mütevazı davranarak ve bunun sevabına inanarak yiyip iç. Mütevazî ve lükse kaçmayan elbiseler giyin. Böylece gurur ve kibir sende yerleşecek bir yol bulamamış olur. Zaman zaman Rabbine ibâdet için süslen, Çünkü mü’min bunu insanlara karşı tok gözlülüğünü göstermek, şerefini muhafaza etmek ve pejmürdelikten kaçınmak için yapar. Allah’ın yarattığı hiçbir şeye ateşle azap verme.
Hz. Abdullah el-Huzâî (ra) rivâyet ediyor:
Görsünler ve duysunlar diye bir iş için ayağa kalkan kimse oturuncaya kadar Allah’ın gazabı içerisindedir.
Hz. Muaz (ra) rivâyet ediyor:
Cihad iki türlüdür: Allah’ın rızasını arayarak, idarecisine itaat ederek, malının değerlisini vererek, ortağına karşı müsamahakâr davranarak, yeryüzünde fesad çıkarmaktan sakınarak cihad eden kişinin uykusu, uyanıklığı hep mükâfattır. Övünmek, gösteriş, duysunlar diye idarecisine karşı gelerek ve yeryüzünde fesad çıkararak cihada çıkan kişi Kıyamet günü kendisine fayda verecek hiçbir sevap elde edemez.
Hz. Ebû Zer (ra) rivâyet ediyor:
Şüphesiz iman için kalbini hâlis kılan, onu gösteriş ve kin gibi kötü duygulardan arındıran, dilini doğru tutan, ruhunu mânevi gıdalarla tatmin eden, yolunu dosdoğru tutan, kulağına hak sözü dinleten ve gözünü Allah’ın kudret eserlerine ve sadece meşru olan şeylere çeviren kişi kurtuluşa ermiştir.
Hz. Ka’b bin Acre (ra) rivâyet ediyor:
Kişi küçük çocuklarının rızkını temin için çalışmaya çıkarsa, Allah yolundadır. Yaşlı anne ve babasının bakımı için çıkarsa, Allah yolundadır. Nefsini harama karşı korumak için çıkarsa, Allah yolundadır. Yok eğer gösteriş ve başkalarına karşı öğünmek için çalışmaya çıkarsa şeytan yolundadır.
Hz. Ebû Hüreyre (ra) rivâyet ediyor:
İnsanları madenler halinde bulursun. Onların câhiliyet dönemindeki hayırlıları, dini iyi anladıkları zaman İslâmî dönemde de hayırlılarıdırlar. Bu din konusunda insanların en hayırlısı olarak İslâm’a girmeden önce ona en fazla düşmanlık besleyen kimseyi bulursunuz. Kıyamet gününde Allah katında insanların en şerlileri olarak iki yüzlü olanları bulursunuz. Onlar şunlara bir yüzle, diğerlerine başka bir yüzle gelirler.
Hz. Enes (ra) rivâyet ediyor:
Üç grup insan vardır ki, kıyamet günü Allah onlarla çok çok konuşacak: İki kişi arasında hiçbir zaman iki yüzlülük edip aralarını bozmayan kişi. Hiçbir zaman zina etmeyi aklından geçirmeyen kişi. Kazancını asla faize bulaştırmayan kişi.
Hz. Sa’d bin Ebî Vakkas (ra) rivâyet ediyor:
Dünyada iki yüzlü olan kıyamet gününde ateşten iki yüzü olduğu halde gelir.
Hz. Ebû Said (ra) rivâyet ediyor:
Gizli şirk kişinin, makam sahibi birisinin gözüne girmek için amel işlemesidir.
Hz. Îbni Abbas (ra) rivâyet ediyor:
Hz. Peygamber yere oturur, yerde yemek yer, koyunu sağar, bir kölenin arpa ekmeğini yeme davetini kabul ederdi.
Hz. Talha (ra) rivâyet ediyor:
İktisad edeni Allah zengin eder, israf edeni Allah fakir kılar, tevazu göstereni Allah yükseltir, zulmedeni Allah parçalar.
Hz. Ümmü Seleme (ra) rivâyet ediyor:
Hizmetçi ile yemek yemek tevazûdandır.