Benim için şaşırtıcı olan bir durumdan bahsetmek istiyorum size öncelikle. Dört aydır sizinle bu sayfada paylaştığım kavramlar, onlarla karşılaşmadan çok kısa bir süre önce hayatıma girmişti aslında. Yani kendi ebeveynlik sürecime başlamadan ve kastî araştırmalar yapmadan önce fıtraten, ruhen veya zihnen bir şekilde bunlara hazırlandırıldığımı görüyorum. Belki de bu şekilde benimsediğim için sizinle de paylaşmak konusunda bu denli heyecan duyuyorum.
Yıkanabilir bebek beziyle, tuvalet iletişimini (bkz. Bizim Aile Dergisi Eylül 2019 sayısı) öğrendiğim arkadaşım vasıtasıyla tanıştım. Bundan haberdar olmadan kısa bir zaman önce “Keşke eski zamanlardaki gibi bebek bezlerini yıkayıp tekrar kullansak” diye içimden geçirmiştim. Kendime iş aradığımdan değil elbette. Zannediyorum o zamanlar artan bebek bezi ve mama fiyatlarıyla ilgili haberlerde ciddi araştırmalar yayımlanıyordu ve insanlar bundan şikâyetlerini dile getiriyordu. Bir anda zihnime gelen bu fikir sadece ekonomik nedenlerle de değil, daha çok ekolojik sebeplerden kuvvet buldu.
18 ay- en erken bez bırakma yaşını baz aldığımda- X 30 (bir ay ortalama 30 gün desek) X 5 (en iyi ihtimalle günlük kullanılan bez miktarı) =2700 BEZ
Bir insan yavrusunun daha iki yılını doldurmadan üzerinde yaşadığı gezegene bu denli büyük bir pislik bırakması zoruma gitmişti.
Her ne kadar içimden böyle geçirsem de eski zamanlardaki gibi Amerikan bez bağlayıp elimde yıkama fikri de bana epey bir uzak geldi ne yalan söyleyeyim. Sonra duydum ki kullanım kolaylığı ve sızdırmazlığı açısından tek kullanımlık bezden pek de farkı olmayan, yeni nesil yıkanan bezler üretmişler. (Allah şu doğal ve sade ve çevrecilerden razı olsun.) Çamaşır makinesinde yıkamaya da uygun olan bu bezleri yaklaşık 4 aydır kullanıyorum ve sirkeli suda biriktirip duruladıktan sonra makinemde yıkıyorum.
“Varsa var, daha pratiği varken neden onunla uğraşayım?” diyenler için kendi sebeplerimi sıralıyorum:
En önemli sebep ekolojik; dünyayı insanın bulaşık elinden bir nebze olsun korumak,
Diğer neden ekonomik; sadece aile bütçesine sağladığı küçük katkı bir yana, tek bir bezin üretilmesi, pazarlanması, tüketiminden sonra ortadan kaldırılması gibi bütün aşamalarında harcanan para ve enerjiden yapılan tasarrufun çok kıymetli olması,
Doğala en yakın üretilmiş sentetik bir hazır bezin, bebeğimin tenine değen en katkılı kumaş bezden daha kötü olduğu;
Özellikle tuvalet iletişiminin destekleyici ve tamamlayıcısı olmasıyla birlikte tuvalet eğitimini de kolaylaştırıyor olması; çünkü tek kullanımlık bezlerin üzerine yarıştıkları “kuruluk hissi verme” özelliği kumaş bezlerde yok. Dolayısıyla bebek tuvaletini yaptığı farkındalığını devam ettiriyor. Altı ıslak /kirli durmaktan rahatsız oluyor ve tuvalete gitmeye daha kolay alışıyor.
Bence çok eğlenceli tasarımlara sahipler.
YBB kullanmaya karar verdiğimi bilen bazı dostlarım doğumdan sonra bana sordular: “Hangi bezi kullanıyorsun? Normal mi?” Ben de gülerek dedim ki, “Sizce hangisi normal?” Elbette normal derken tek kullanımlık bezi kast ediyorlar ancak ben normalin YBB olduğunu kabul ettim. Hatta normali bezsizlik, yani normal şekilde tuvaleti kullanmak. Ama kaçırmalardan endişe eden ve benim gibi altını bezsiz bırakmak istemeyenler için de YBB kullanmak tercih edilebilir.
*Facebook’ta; YBB-YKB/Yıkanabilir Bez/Cloth Diaper Türkiye grubuna katılarak daha fazla bilgi ve tecrübe edinebilir veya internette “yıkanabilir bebek bezi” diye aratarak yerli-yabancı birçok markanın ürünlerine ulaşabilirsiniz.