Îbni Ömer (r.a.) rivayet ediyor:
Allah’ın iyi kimselere “ebrar” ismini vermesinin sebebi onların babalarına, annelerine ve çocuklarına iyilik yapmaları sebebiyledir. Anne ve babanın senin üzerinde hakkı olduğu gibi, çocuğunun da senin üzerinde hakkı vardır.
Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Küçüklüğünden beri Allah’a çokça kulluk eden gencin yaşı ilerledikten sonra, çokça kulluk etmeye başlayan ihtiyara üstünlüğü peygamberlerin diğer insanlara olan üstünlüğü gibidir.
Enes (r.a.) rivayet ediyor:
Allahu Teâlâ şöyle buyuruyor: “Kullarımdan herhangi birine bedeniyle, çocuklarıyla veya malıyla ilgili bir musibet verdiğimde bunu güzel bir sabırla karşılarsa Kıyamet günü onun için bir mizan kurmaktan veya bir hesap defteri açmaktan haya ederim.
Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:
Öğretiniz, fakat sert davranmayınız. Çünkü öğretici kişi sert davranan kişiden daha hayırlıdır.
Îbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor:
İlim öğretiniz, kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz. Sevindiriniz, nefret ettirmeyiniz. Biriniz öfkelendiğinde sussun.
Îbni Amr (r.a.) rivayet ediyor:
Cennetlik amel doğruluktur. Kul doğru söyleyince iyilik etmiş olur. iyilik edince, gerçekten îman etmiş olur. îman edince de Cennete girer.
Cehennemlik amel de yalandır. Kul yalan söyleyince kötü olmuş olur. Kötü olunca küfür yolunu tutmuş olur. Kâfir olunca da Cehenneme girer.
Hz. Aişe (r.a.) rivayet ediyor:
Cennette büyük bir köşk vardır. Îsmi “Dârü’l-ferahtır [sevinç köşkü].” Buraya ancak çocukları sevindirenler girer.
Sahbera (r.a) rivayet ediyor:
Kim ilim öğrenmeye çalışırsa bu onun geçmiş günahlarına keffaret olur.
…
Devamını Aralık sayımızdan okuyabilirsiniz…