Gözünde yaş vardı annemin.
Sordum, nedendir anneciğim.
Dua vakti yavrum dedi, Kudüs’teki kardeşlerimiz için.
Öğrendim ki bombalar ve füzeler kuşatmış Gazze’yi.
Mescid-i Aksa’nın bahçesinde silah sesleri.
Kuşlar uçarken hüzündeymiş.
Kubbetü’s-Sahra’nın yanından nöbettelermiş.
Filistin’deki çocukların gözyaşlarını kanatlarına alırlarmış,
Göklere taşır ve bulutlara karıştırırlarmış.
Filistin’de yağan yağmurlarda gözyaşı varmış.
Bu sebeple annem, babam ve Müslümanlar mahzunmuş…
Bunları öğrendikten sonra gözlerim yaşla doldu.
Yarın bayram, ama sevincim yok oldu.
Anneme baktım, hep duada dili.
Babama baktım, kardeşlerimize bir şeyler göndermekte fikri.
Demek ben de yardım edebilirim dedim.
Kudüs’teki kardeşim, ilk ezberimdeki dualarımı sana göndereceğim.
Fatiha, İhlâs, Kevser… Söz, uzun sureleri de hemen ezberleyeceğim.
Bu bayram tüm harçlıklarım sana.
Toplayacağım onları pembe cüzdanımda.
Bebeğim Ayşe’ye de dedim,
Her gece dua edeceğim.
Kudüs’teki kardeşim,
Korktuğunda Allah’ı hatırla.
Çünkü O hep yanımızda.
Ama ağlama demeyeceğim,
Canın istediği kadar ağla,
Gözyaşların avucumda.
Ben onları duamla sileceğim.
Bir gün gerçek Bayram olacak
Ve güleceğiz biz birlikte,
Mescid-i Aksa’nın bahçesinde…