İsraf, Kuran-ı Kerîm’in temel kavramlarından biridir ve haddi aşmak, sınırı geçmek demektir.
Kuran-ı Kerîm’de israf anlamında bir de tebzîr kavramı vardır. İsraf bir değeri gereğinden fazla harcamadır. Tebzîr ise hiç gereği yokken harcamaktır. Onun için Kuran-ı Kerîm’de; “Allah’ın seçkin kulları infak ettiklerinde israf etmezler” denirken, “tebzîr yapanlar şeytanlarla kardeştirler” buyrulur. Yani tebzîr israftan da öte bir israftır; Türkçe’ye ‘saçıp savurma’ diye çevrilir.
Aslında haddi aşmanın her türlüsü israftır. Zevku sefada, yemede içmede, gezip tozmada, uyumada, konuşmada ve daha pek çok alanda haddi aşmak israftır.
İsrafı; Allah’ın verdiği her türlü değeri, dünyaya da ahirete de yaramayacak şekilde tüketmek diye tanımlayabiliriz. Her türlü değeri; malı mülkü, parayı, zamanı, sağlığı, bedeni, bilgiyi… Bu aslında Efendimizin (asm) bir şerefli sözünün ifadesi olur:
“Kıyamet Günü Rabbinin huzurunda şu beş şeyden hesaba çekilmeden kul olduğu yerden kıpırdayamaz: Ömrünü nerede tükettin, gençliğini nerede eskittin, malını nereden kazandın, nereye harcadın, bilginle ne yaptın?”
Bereket ve İsraf
Bereket de bir İslam kavramıdır. Yüceliği, bolluğu ve hayrı anlatır. Bir şeyde Allah’ın ilave katkısı varsa onda bereket var demektir. Yani o şey mübarektir. Allah için tebarekâllah deriz, O’nun yüceliğini ve hesaba gelmeyen bereketin kaynağı olduğunu anlatmak için.
Bazı şeyler özellikle bereketle yaratılmıştır. Allah; Mekke’yi, Mescidi Aksa’yı, suyu, selamı, zeytin ağacını, Kadir Gecesi’ni ve bizzat Kuran-ı Kerîm’i mübarek kıldığını söyler. Yani bunlarda Allah’ın bol bereketi var demektir.
İslam iktisat anlayışında bereket unsuru denen bir şey vardır ki, bunu başkaları anlamaz. Yani siz israf sayılan tüketimden, Allah’ın sevmediği bir şey olduğu inancıyla, mesela on birim kurtarırsanız, elinizdeki sadece on birim artmış olmaz, ona bir de sizin niyetiniz oranında Allah’ın katkısı, yani bereketi eklenir. Malımız, ömrümüz, zamanımız bereketlenir. Bereketi sayısal fazlalık olarak görmemek lazım. İşe yarar olma, faydalı olma, hayrını görme berekettir.
İsraftan kaçınmaher iki dünya için kârlı bir ibadettir. “Yok mu düşünenleriniz, ey akıl sahipleri!”
Allahü Teâlâ, bu mübarek ayda razı olduğu, beğendiği yolda bulunmayı, hepimize nasip eylesin. Ramazan ayında yakaladığımız mânevî atmosferin hayatımız boyunca bizi terk etmemesi temennisiyle…
Elmas Zeynep Salihoğlu