Risale-i Nur Külliyatında yer alan İktisat Risalesi’ni okuduğumuzda zihnimizdeki pek çok kavramı yeniden gözden geçirmemize neden olacak sorular sormaya başlarız. Biri de şudur: İhtiyaç nedir? Yönetilebilir, kontrol edilebilir mi?
Nefis, hevesler ve his cihetiyle geniş bir ihtiyaç dairemiz vardır. Reklamlar, gelenek görenekler de buna eklenince her şey “zaruri ihtiyaç” olarak görülür. Kesedeki para yetmeyince işin ucu harama kadar gider. Oysaki, insanoğlunun zaruri ihtiyaçları aslında bir elin parmak sayısını geçmez.
Tüketim alışkanlıklarını düzenleme ve kontrol
Günümüzde olduğu gibi ihtiyaçların gittikçe artması, imkanların gittikçe azalması tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirip, kontrol etmeyi ve yönetmeyi gerektirir. Bediüzzaman Hazretleri İktisat Risalesi’nde “Yiyiniz içiniz israf etmeyiniz” (Araf Suresi, 31.) ayetinin “mühim bir hikmet dersi” verdiğini ifade ederek tüketim alışkanlıklarının kontrol edilebilir, eğitilebilir davranışlar olduğunu anlatır. Aksi takdirde hırs ve kanaatsizliğin insana izzetini kaybettirip onu dilenci hükmüne getirdiğini birçok ibretli misalle izah eder.
- İktisat bir şükrü manevidir: İnsanın kendisine her gün umulmadık yerlerden lütfedilen nimetleri fark edip şükretmesi, israftan kaçınması iktisada riayet etmesi gerekir.
- İktisat nimetteki rahmet-i İlahiyeye karşı hürmet ifadesidir: Varlık alemindeki
her şeyin hizmetine sunulduğunu fark eden insan rahmet-i İlahiyenin idraki içinde olmalıdır. Rezzak-ı Hakiki ölmeyecek kadar kulunun rızkına kefildir. Hikmet-i İlahi gereği kiminin rızkı bol, kiminin rızkı azdır. Aciz mahlukata en güzel nimetler sunulmuştur. Bu hakikatleri tefekkür eden insan kendisine verilen her nimeti rahmetin delili olarak görmelidir.
- İktisat bereket sebebidir: Bereket ise az malın çok olmasıdır. Matematikle
açıklanamayacak bir bolluktur. Bediüzzaman Hazretleri iktisada riayet etmenin bereket sebebi olduğunu kendi hayatından örneklerle de delillendirir
- İktisat bedene perhiz gibi bir medar-ı sıhhattir: Obezite dediğimiz küresel
salgın hızla yayılmakta, sağlık açısından büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
“Aklın mideye hakim olduğu” iktisadlı bir beslenme düzeni sağlık sebebi ve kaynağıdır.
- İktisat insanı manevi dilencilikten kurtaran izzet sebebidir: Fakir ya da kendini
fakir hisseden insanlar (zaruret olmaksızın) borçlanarak minnet, bir nevi boyunduruk
altına girmekte çoğu zaman izzetlerini de yitirmektedirler. Günümüzde ödenemeyen
kredi kartı borçlarının ibretli hali ortadadır. Borcu borç ile kapatmak, faize bulaşmak
manevi bir dilencilik halini ortaya çıkarmaktadır. Sadece ferd değil, toplum ve baştaki
yönetici kadroların da kanaatsizliği, hırsı, iktisada riayet etmeyişi, israfa kapılmaları
da manevi dilenciliği getirmekte, izzet değil, zillete neden olmaktadır.
- İktisada riayet nimetteki lezzeti hissettiren bir sebebdir: İktisat Risalesi’nde tat
alma duygusunu kapıcıya, mideyi efendiye benzeten Bediüzzaman Hazretleri kapıcıya
az bahşiş verip asıl hediyenin efendiye verilmesi gerektiğini ifade eder. Baklava tat
alma duygusunu keyiflendirir ancak mideyi ve para kesesini yorar. Peynir mide ve
beden sağlığı için baklavadan daha kıymetli ve bereketlidir. Tat alma duygusu lezzetin
müptelası olduğu müddetçe midede ihtilaller bitmez (!) Lezzet üzerinde tefekkür
edilmesi gereken önemli bir kavramdır.
Hülasa
Üç ayların girmesiyle birlikte İktisat Risalesi’ni arkadaşları olan
Ramazan ve Şükür Risaleleri ile birlikte dostlarla mütalaa etmeye ne dersiniz?