Hz. Âişe’nin (radıyallahu anh) naklettiğine göre, Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle demiştir:
“Allah’ım! Bizlere Mekke’yi sevdirdiğin gibi, ondan daha da fazla Medine’yi sevdir…” (Buhârî, Deavât, 43)
Abdullah b. Adî b. Hamrâ’ (ez-Zührî) (radıyallahu anh) anlatıyor:
“Resûlullah’ın Hazvere denilen mevkide durup şöyle buyurduğunu gördüm: ‘(Ey Mekke!) Vallahi sen Allah’ın en hayırlı ve Allah’a en sevimli olan beldesisin. Senden (zorla) çıkarılmış olmasaydım seni asla terk etmezdim.’” (Tirmizî, Menâkıb, 68; İbn Mâce, Menâsik, 103)
Selmân’ın (radıyallahu anh) işittiğine göre, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“Bir gün ve bir gece nöbet tutmak, bir ay oruç tutup geceleri namaz kılmaktan daha hayırlıdır. Şayet (kişi nöbette) ölürse yapmakta olduğu işin sevabı devam eder, rızkı da devam eder ve kabirdeki sorgu meleklerine karşı güven içinde olur.” (Müslim, İmâre, 163)
İbn Abbâs’ın (radıyallahu anh) işittiğine göre, Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
“İki göz vardır ki Cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz ve gecesini Allah yolunda nöbet tutarak geçiren göz.” (Tirmizî, Fedâilü’l-cihâd, 12)
İbn Abbâs (radıyallahu anh) şöyle demiştir:
“Resûlullah’ın bayrağı siyah, sancağı ise beyazdı.” (İbn Mâce, Cihâd, 20; Nesâî, Menâsikü’l-hac, 106)