Kozmetik sektörünün çok geliştiği bugünlerde her birey kendi cildi için doğru olan ürünleri seçmeye özen göstermekte, günlük veya haftalık bakımlar yaptırmakta, cildine hangi malzemelerin iyi geldiğini yakından takip etmektedir. Fakat bazen ne kadar güzel veya pahalı ürünler kullandığımızı, bakımını ihmal etmediğimizi düşünsek de cildimiz bu doğrultuda sonuç vermez. Kuruluk, sivilce, yorgun görünme, yağlanma gibi problemleri hiç tahmin etmediğimiz zamanlarda yaşarız. İşte bu problemlerin çözümü biraz daha kozmetik ürün yüklemesi yapmak değil sorunu daha içte aramakla başlar.
Bir binayı düşünün. Mantolama malzemeleri, dış cephe boyası, dizaynı ve dekoru ne kadar iyi olursa olsun eğer temelinde bir sıkıntı varsa dışının kusursuz olması bir süre sonra fayda etmez ve bina yıkılır. Cildimiz de aynı bu binaya benzer. Nemlendiriciler, kremler, tonikler dışını bir süreliğine güzel gösterir fakat asıl güzellik kişinin beslenme alışkanlıklarıyla temelden başlar.
-Öncelikle vitamin ve mineral desteği cilt için önem taşır. Diyetinizde bol miktarda C vitamini olduğundan emin olmalısınız. Turunçgiller, karnabahar, brokoli, kırmızı dolma biber, yeşil yapraklı sebzeler C vitamini depolarıdır. Antioksidan kapasitesi yüksek olan bu besinler DNA hasarını azaltarak serbest radikallerin zararlı etkilerini yok etmektedir.
-E, A, K ve B kompleksi vitaminler de cilt sağlığınıza destek olur. Bitkisel yağlar, fındık, badem, zeytin E vitamini açısından zengin besinlerdir.
-Günlük su tüketimi hem organlarımızın sağlığı, hem yağ yakımı, hem de cildimizin güzelliği için çok önemlidir. Cilde elastikiyet kazandırır, nemlendirir ve önemli miktarda oksijen sağlar. Yaş ilerledikçe vücuttaki su oranı düştüğü için kırışıklıklar ve sarkmalar meydana gelir. Bu süreci yavaşlatmak ve cildi korumak adına her gün en az 2 litre su içmeliyiz.
-Balık tüketimi her birey için haftada en az 2 kere olmalıdır. Genel vücut sağlığımız için önemli olan Omega-3 yağ asitlerinden zengin balık, cildin de elastikiyetini artırarak, yaşlanmayı geciktirir, daha gergin ve parlak bir cilde kavuşmanızı sağlar.
-Yumurta kalsiyum emilimini geliştirir. Ciltten hücre gelişimini sağlar, cildi nemlendirir. Sarısını ve beyazını birlikte tüketmek yumurtadan tamamen faydalanmamız açısından önemlidir.
-Koenzim Q-10 yaşlanmaya neden olan serbest radikallerin zararlı etkilerini azaltmaktadır. Güçlü bir antioksidan ve etkili bir enerji takviyesidir. Kolajen ve elastin lifleri Koenzim Q-10 ile aktifleşir. En fazla kırmızı ette, ıspanakta, balık ve yumurtada bulunuyor. Bitkisel içerikli besinlerden de bu maddeyi en çok bulunduranlar portakal, çilek, karnabahar ve susam tohumudur. Destek ürün şeklinde dışardan alınabilir.
-Ceviz cilt sağlığı için oldukça önemli bir besindir. Özellikle akne probleminde çinko eksikliği olduğunu anlarız. Çinko cildin yağ üretimini ve akne üreten hormonları kontrol eder. Ceviz çinkoyu bolca bulunduran, aynı zamanda saç sağlığı için faydalı olan bir besindir.
-Ispanak ve havuç A vitaminini bakımından zengindir. A vitamini içeriği cildin onarımını ve bakımını üstlenir. Ölü hücrelerin temizlenmesi ve azaltılmasında etkilidir. Eksikliğinde pullanma ve akne sorunları görülür.
-Kereviz sağlıklı bir cilt için iyi bir seçenektir. K vitamini deposu olan bu sebze kan akışını düzenler. Daha fazla oksijen alan cilt sağlıklı bir görünüm kazanacaktır.
-Az yağlı et, tavuk, hindi, az yağlı veya yağsız süt ürünleri cildinizin dostlarıdır.
-Lifli besinler genel olarak sindirimi düzenlemesi ve şişkinliği azaltmasıyla bilinir. Aynı zamanda cilt dostu vitamin ve minerallerden zengin besinlerdir. Yulaf, yulaf kepeği, meyve, sebze, buğday ekmeği lifli besinlerdendir.
Uzak durulması gereken besinler?
-Trans yağ içeren besinler kilo sorunu dışında cilt sağlığını da olumsuz etkiler.
-Rafine şeker tüketmek yani şeker eklenmiş paketli ürünler kan şekerini bir anda yükseltir. Vücutta kronik iltihaplanmaya neden olur, vücudun kolajen seviyesine ve elastine zarar verir. Şekerli yiyecekleri her tükettiğinizde cildinizdeki kolajene yapışır dolayısıyla ciltte hasarlar meydana gelir.
-Beyaz ekmek, makarna ve beyaz pirinç gibi nişastalar tıpkı rafine şeker gibi kan şekerini yükseltir ve iltihaplanmaya sebep olur. Bu olay yıllar içerisinde ciltte kırışma ve sarkma yapar. Bunun yerine düşük glisemik indeksli tahıllar tercih edilirse sivilce iyileşmeleri ve cilt yenilenmesi meydana gelir.
-Meyve suyu ve asitli içecekler maalesef göründüğü kadar masum değil. Bu listenin en başında kola geliyor. İçerdiği moleküller hücre yaşlanma süresi için risk taşımakta, ciltte akne, sararma, lekelenme gibi problemlere sebep olmaktadır.
-Fazla kuruyemiş yemek yağlanma kaynaklı sivilce ve siyah noktaları oluşturuyor. Pratik, taşıması kolay ve lezzetli gibi dursa da badem, fındık, kaju, fıstık gibi besinlerin aşırı tüketimi maalesef istenmeyen sonuçlar doğurmakta.
Cildimizi ve vücudumuzu besinlerle koruyabilir, hastalanmadan hastalığın gelişini engelleyebiliriz.
Diyetisyen Nurbahar Salihoğlu