Diğer

İnfak iyileştirir

İnfak genel bir kavram olarak, Allah’ın rızasını kazanmak için ihtiyaç sahiplerine ayni ve nakdi destekte bulunmayı ifade eder. Zekat, sadaka, fitre, yardım, bağış, hayır işlemek gibi davranışlar da infak olarak kabul edilir. İnsanda bencillik duygusu (egoizm, enaniyet, nefs) vardır. Kişi bu duyguyu kontrol edip, eğitmediği takdirde kendini beğenmeye başlar, kibir hastalığına yakalanır, karşısındaki kişileri aşağılar, hatta yok sayarak daima kendi istek ve beklentilerini ön plana çıkarmaya yönelir.

Bencilliğin bir kişilik bozukluğuna dönüşmüş haline narsizm denir. Narsistik kişilik bozukluğunda ego ve kibir zirveye çıkmıştır ve tedavi edilmelidir. Kendileri ile barışık olamayan, mutsuz ve öfkeli bu kişiler ile yaşamak zordur. Bencil kişiler, kimseye yardım etmezler, hayırlı işlere, infaka, yardımlaşmaya mani olurlar. Onların hayatlarında infak, yardımlaşma yoktur. Olsa da gurur ve kibire bağlı olarak, kendilerini güçlü göstermek adına riya bataklığına saplanmış adımlar vardır. Çünkü daima kendilerini düşünürler. Bu olumsuz tablonun reçetesi infaktır.

Birçok psikolojik problemin temelinde iki duygu gizlidir. Korku ve üzüntü. Bu iki duygunun ortadan kaldırılmasının bir yöntemi de yine infaktır. Bu durum Bakara Suresi 274. ayette ifade edilmiştir; ‘’Mallarını gece ve gündüz, gizli ve açık hayra sarf edenler var ya, onların mükâfatları Allah katındadır. Onlara korku yoktur, üzüntü de çekmezler.” Yardımlaşma ve infak ile stres ve depresyon faktörleri ortadan kalkar. Kişide pozitif duygular hâkim olmaya başlar ve yaşam doyumu artar. Diğer yandan beyindeki ödül mekanizması harekete geçer ve mutluluk katsayısı yükselir. İnfak ile insanda iç huzur oluşur. Kalp, müthiş bir ferahlığa kavuşur. Bu zevki tadanlar, her daim kendilerini vermeye adarlar.

İnfak ile kişi asıl nimet sahibini hatırlar, kendini bir emanetçi gibi görür ve benliğini sıfırlayarak, yükselme rampasına girer. Özellikle gizli yapılan yardımlarla bencillik duygusu, kişi egosu terbiye edilebilir. Dinimizin ana unsurlarını iman, ibadet ve infak olarak sıralayabiliriz. İnfak, imanı sağlamlaştırır. Mala ve ömre bereket getirir. Belaları def eder. İnfak, bir yönden şükürdür. Şükür ise nimeti arttırır. Ramazan infak ayıdır. Bire on, yüz, bin hatta on bin, otuz bin şeklinde mükafatlarla infak teşvik edilmiştir.  Kurban da bir infak ibadetidir.

İnfak, toplumsal hayatın en temel dinamiğidir. Üstadımız bu durumu şu şekilde ifade etmiştir; “Hulasa, tabaka-i insaniye arasında müsalahanın temini ve münasebetin tesisi, ancak erkan-ı İslamiyeden zekat ve zekatın yavruları olan ‘sadaka’ ve teberruatın heyet-i içtimaiyece yüksek bir düstur ittihaz edilmesiyle olur.” (İşaratü’l-İ’caz) Oysa bir toplumda yardımlaşma ve infak yok ise nifak, anlaşmazlık, geçimsizlik, ihtilaf, yoksulluk, adaletsizlik ve zulüm ortaya çıkar. Bütün bunlar da çürümeye sebep olur. Üstadımız, asayişi muhafazanın zekat ile olacağını ifade etmiştir. “Zekât İslâmın kantarası, yani köprüsüdür. Asayişi muhafaza eden İlâhî esastır.”(İşaratü’l-İ’caz)

Diğer yandan infak ile toplumda dayanışma ve birlik tesis edilir. İnfak ile sosyal ilişkiler kuvvetlenir. Küresel ekonomik bunalımın çaresi infaktır. Sosyal adalet infak ile hayat bulur. Onlarca ayette infaka vurgu yapılmıştır. Mesela, Al-i İmran Sûresi,134. ayette; “O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.” buyurulmuştur.

Ruh sağlığından, kalp hastalıklarına ve toplumsal hayata kadar bir çok problemin çözümü adına infak ve yardımlaşma duyguları teşvik edilmeli, yaygınlaştırılmalı ve çocuklarımız da bu bilinçle yetiştirilmelidir. Ancak bu şekilde problemler çözüme kavuşabilir ve huzur iklimine erişilir.

Aile Danışmanı Mustafa Taşkın

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*