Mısır şurubu olan yüksek glukoz-früktoz karışımı şekerler; çikolata, şekerleme, hazır atıştırmalıklar, hazır soslar vb. daha bir sürü ürün çeşidinde sıklıkla kullanılmaktadır. Paketli ürünlerin “içindekiler” kısmında nişasta bazlı bu şekerler mısır şurubu, glukoz-früktoz şurubu, yüksek früktozlu mısır şurubu gibi ifadelerle karşımıza çıkmaktadır. Ancak bu şekerleri şeker pancarından elde edilen doğal şeker ile karıştırmamak gerekir.
Glikoz, birçok meyvede doğal olarak bulunan ve bu şekilde tüketimiyle herhangi bir zararlı yönü olmayan bir şekerdir. Früktoz da aynı şekilde doğal olarak birçok besinde bulunur. Ancak glukoz-früktoz şurubu, bu iki şekerin karıştırılması ile oluşan bir şekerdir. Mısır şurubu da % 80 früktoz içeren bir karışımdır. Asıl tartışılması gereken kısım da budur. Ticarî üretimlerde bu karışımların kullanılma sebepleri; ekonomik ve daha verimli olmasıdır. Örneğin, bir tatlı yapımında 1 kg glukoz şurubu kullanılacak ise aynı tadı yarım kilogram früktoz şurubu kullanarak elde edebiliriz. Kısaca, fazla glukoz kullanmak yerine daha az ve ucuz fruktoz şurubu kullanılmaktadır. Dahası bu şeker karışımları ürünlerin raf ömrünü uzatmaktadır ve kısa sürede şekerlenmelerini önlemektedir.
Glukoz vücutta gliserol olarak depolanırken früktoz şurubunun yağ olarak depolanması ve nihayetinde aşırı ve kontrolsüz kilo alımına neden olması tüketiciler açısından önemli bir risk faktörüdür. İnsülin salınımını etkileyerek doyum hissini baskılar. Obezite problemleri açığa çıkar. 1900’lü yıllardan itibaren tüketimi önemli derecede artan bu karışım şekerler endüstriyel üstün özelliklerine rağmen son yıllarda sağlık açısından sorgulanmaya başlandı. Bu umut vaat eden sorgulama bizi daha az şeker, daha az tuz, daha az kalori, daha sağlıklı ve doğal ürünlerin elde etme çabasına soktu. Bu vaat günümüz teknolojileriyle mümkün. Yeter ki bilinçli olalım ve talep edelim.