İnsan vücudu gerek anatomik yapısı, gerek doku ve organları, gerek hücreleri, gerek duygu ve çeşitli cihazatları ile mükemmel donanımda yaratılmıştır. Bu mükemmel donanımın bir parçası da bağışıklık sistemi. Bağışıklık sisteminde de önemli bir yere sahip lenfositler…
Lenfosit Nedir?
Kemik iliğinde üretilen, vücudun enfeksiyona karşı savaşmasına yardımcı olan beyaz kan hücrelerinden olan lenfosit, beyaz kan hücrelerinin yüzde 20 ile yüzde 40’dır. Lenfositler vücudumuzu savunan bir ordu gibi hareket ederler. Normal koşullar altında vücudumuzda dağınık olarak dururlar. Hastalanmamıza neden olacak bir virüs ya da bir organizma vücudumuza girdiğinde onunla mücadele etmek için bir araya gelirler. B hücreleri, T hücreleri ve katil hücreler olarak adlandırılan üç tür lenfosit bulunur. B hücrelerinin görevi antikor üretmektir. Bu antikorlar vücudumuza giren virüs, bakteri ve benzeri antijenlere karşı mücadele verirler, bir hastalık geçirdikten sonra ona bağışıklık kazanmamızı B hücreleri sağlar.
T hücreleri ise ilikte üretilen B hücrelerinin, göğüs boşluğunda bulunan timüs adlı organa lenf bezine giderek burada gelişmeleri olgunlaşmaları ile oluşurlar. T hücrelerinin görevi, vücudumuzdaki patojenlere karşı bağışıklık sistemimizde yer alan hücreleri durumdan haberdar etmektir. Son lenfosit türü olan katil hücreler virüsler ya da tümörler tarafından etkilenmiş olan hastalıklı hücreyi hedef alırlar. Hastalıklı hücreleri öldürürken sağlıklı hücrelere zarar vermezler. Vücudumuzun muhteşem ve kusursuz bir işleyiş üzerine yaratılmış olmasının bir delilidir desek hata etmemiş oluruz.
İşte bu muhteşem düzenin çeşitli sebeplerle bozulması birçok hastalığa sebep olabilir ki bunlarda birisi de lösemi yani kan kanseridir.
Lösemi Nedir
Lösemi en sade ifadesiyle kan kanseri olarak ifade edilebilir. Kemik iliğinde bulunan kök hücrelerin çeşitli sebeplerden dolayı gelişiminin duraklaması ve kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucu oluşan kan kanseri öncelikli olarak kemik iliğine ve daha sonra da tüm organlara yayılabilir.
Kemik iliği alyuvar, lenfositler gibi akyuvar ve platelet (trombositler) gibi kan hücrelerinin yapıldığı süngerimsi bir dokudur. Bu hücreler kemik iliğinde yapıldıktan sonra kana karışırlar. Beyaz kan hücreleri bağışıklık sisteminin en önemli parçalarından biridir. Bir yandan vücudu virüslerin ve bakteri, mantar veya parazit gibi yabancı mikroorganizmaların işgaline karşı korurken bir yandan da vücutta kanserleşme eğilimindeki hücreleri tespit ederek onların ortadan kaldırılmasını sağlarlar. Kemik iliğinde üretilen diğer hücrelerin aksine beyaz kan hücreleri, lenf nodu, dalak ve timus gibi diğer çeşitli organlarda da üretilebilirler.
Tedavi edilmediğinde ciddi problemlere yol açan ve ilerleyici bir hastalık olan lösemi olgunlaşan akyuvarların kontrolsüz artışına bağlı olarak gelişirse daha yavaş bir seyir izler. Olgunlaşmamış akyuvarların kontrolsüz üretimine bağlı olarak gelişen kemik iliği kanseri ise hızlı bir şekilde ilerler ve 1-2 ay içinde klinik bulgular oluşturabilir.
Lösemi Belirtileri Nelerdir?
Diğer kemik iliği hastalıkları belirtileri ile benzerlik gösteren löseminin en belirgin bulguları arasında kansızlığa bağlı olarak gelişen halsizlik, solgunluk, çabuk yorulma ve nefes darlığı bulunur. Bağışıklık sisteminin zayıflaması nedeniyle ortaya çıkan enfeksiyonlar ve trombositlerin etkilenmesine bağlı olarak oluşan burun, diş ve diş eti kanamaları, cilt altında beklenmedik kanamalar, morarmalar ve cilt üzerinde toplu iğne başı büyüklüğünde kırmızı döküntüler (peteşiler) lösemi belirtileri arasında yer alır. İştahsızlık, kilo kaybı, gece terlemeleri, tedavi ile kontrol altına alınamayan ateşli enfeksiyonlar, kemik ağrıları, boyun ve koltuk altı lenf bezlerinde büyüme, diş etlerinde ve karında şişlikler ise özellikle akut lösemi belirtileri arasında kabul edilen bulguları oluştururlar.
Lösemi, tanı alan kanser hastalıklarının sıklığı sıralamasında 15. Sırada yer alan kötü huylu hastalıktır. Kansere bağlı ölümlerde ise 11. Sıradadır. Erkeklerde kadınlara göre 1,5 kat daha sık görülür ve lösemi erkek hastalarda daha ölümcül seyretme eğilimindedir. Lösemi türüne göre oluşum nedeni ve risk faktörleri değişkenlik gösterebilir.
Lösemi Tedavisi Nasıldır?
Löseminin tedavi edilebilmesi için öncelikli olarak türünün belirlenmesi gerekir. Basit bir tam kan sayımı ile kanda kanser belirtileri saptanır. Kanda blast adı verilen kanser hücrelerinin artışına bağlı olarak lösemi tanısı konur. Lösemi tedavisinde ilk akla gelen yöntem kemoterapidir. Kemoterapi ilaçları, lösemiye neden olan kanser hücrelerinin ortadan kaldırılmasını sağlayan kimyasal ilaçlardır. Lösemi çeşidine göre kemoterapide kullanılacak ilaçların türü, dozu ve uygulama yolu da değişiklik gösterir.
Radyoterapi (ışın tedavisi), yüksek enerjili ışınlar kullanılarak lösemi hücrelerini harabiyete uğratır ve büyümelerini engeller. Radyasyon tedavisi vücudun sadece bir bölümüne veya tamamına uygulanabilir. Radyoterapi aynı zamanda kök hücre nakline hazırlık aşamasında da başvurulan bir yöntemdir.
Genel olarak kabul gördüğü şekilde lösemi hastalarında en etkili tedavi yöntemlerinin başında kemik iliği nakli gelir. Kök hücre nakli olarak bulunan bu yöntemde hastanın kendi sağlıklı iliği veya doku uyumu sağlayan kardeş, yakın akraba ya da bağışçılardan ilik nakli yapılabilir. Kemik iliği naklinin amacı kişideki hastalıklı kemik iliğinin sağlıklı kemik iliği ile değiştirilmesidir. Bu işlem öncesinde hastaya yüksek dozda kemoterapi ve radyoterapi verilerek hastalıklı kemik iliğinin tamamen ortadan kaldırılması sağlanır. Daha sonrasında hastaya kan yapıcı kök hücrelerin infüzyonu yapılır ve sağlıklı kemik iliğinin yeniden oluşturulması amaçlanır.
Rabbimiz vücudumuzu muhteşem, tam ve kusursuz bir işleyiş üzerine yaratmıştır. Çeşitli sebeplerle bozulan bu işleyişi yakından takip etmek önemlidir. Unutmayın ki kendi vücudunuzu en yakından tanıyan sizlersiniz. Her zaman dediğimiz gibi vücudunuzu dinlemeyi ihmal etmeyin. Ve unutmayın ki lösemi değil iyilik bulaşır. Bütün hastalarımıza Rabbimizden acil şifalar diliyoruz.
Zeynep Toprak Zıylan