Kapak

Ailede mahremiyet ihlali

İçinde yaşadığımız zaman bize mahremiyet eğitiminin ne kadar çok ehemmiyetli olduğunu her geçen gün daha çok gösteriyor. İnsanların iletişimlerinde nefsin hâkim olduğu, özel hayatların sıradanlaştığı, eşlerin bile konuşmaktan hicap duydukları meselelerin alenen konuşulduğu, özel hayatların ortalığa saçılıp mahrem sınırların kalktığı biz zamanda yaşıyoruz. Böyle durumlarda aile içi mahremiyetin korunması daha da önem arz ediyor.

Mahrem nedir, mahremiyet nedir?

Mahrem, gizlilik, sakınmak, kendini korumak, saklamak, başkalarının duymaması, öğrenmemesi gereken, gizli, yasaklanmış yani haram anlamlarını ifade eder.

Mahremiyet ise, mahrem olan sınırları anlatır ve öğretir, kişinin kendisinin ve başkalarının özelini fark etmesi ve doğru bir şekilde sınırlarını koruyabilmesidir.

Peki aile içi mahremiyet nasıl olmalı? Aile içinde eşler arası mahremiyet nasıl olmalı?  Aile içinde çocuk ebeveyn arası mahremiyet nasıl olmalı? Aile içinde kardeşler arası mahremiyet nasıl olmalı? Aile içi meselelerin mahremiyeti nasıl olmalı? Çekirdek aile ve geniş aile arasındaki mahremiyet ve bu mahremiyet ihlali neticesinde oluşabilecek problemler  ve çözüm yolları gibi başlıklar altında konumuzu inceleyebiliriz.

Eşler arası mahremiyet

Eşler birbirlerine Allah’ın emanetidir. Bu emanet eşler arasında mahremiyeti gerektirir. Çünkü ailenin saadeti eşlerin mahremiyetlerine bağlıdır diyebiliriz.

Bediüzzaman Hazretleri Lem’alar eserinde eşlerin birbirlerine hem hayat-ı dünyevi de hem de hayat-ı ebediyede refika-i hayat olduklarını söylemektedir. Öyleyse bu dostluğu baki kılmak için eşlerin hem ev içinde hem sosyal yaşamda tesettürlerine, mahrem sınırlarına ivedilikle dikkat etmeleri gerekmektedir. Yine Bediüzzaman Hazretleri Lem’alar eserinde “Bir ailenin saadet-i hayatiyesi koca ve karı mabeyninde bir emniyet-i mütekabile ve samimi bir hürmet ve muhabbetle devam eder. Tesettürsüzlük ve açık saçıklık o emniyeti bozar, o mütekabil hürmet ve muhabbeti kırar” demiştir.

Öyleyse aile saadetinin, hürmet ve muhabbetin devam etmesi eşler arasındaki mahremiyetin muhafazasına bağlıdır da diyebiliriz.

Dinimiz eşler arası mahremiyet üzerinde önemle durmuştur. Öyle ki Peygamber Efendimiz (asm) “Kişinin eşiyle birlikte olduktan sonra onun sırrını ifşa etmesi kıyamet gününde Allah katında sorumluluğu en büyük olan emanetlerdendir” buyurmuştur. (Müslim, Nikâh 124) Bu hadisten de anlaşıldığı gibi eşlerin birbirlerinin özel anlarını, muhabbetlerini, fiziksel özelliklerini, aile içindeki özel durumlarını diğer insanlarla paylaşmamaları gerekmektedir.

Bakara Suresinde Cenab-ı Hak eşlerin birbirlerinin örtüsü olduğunu emretmiştir. “Onlar sizin için günahtan koruyan bir elbise siz de onlar için bir elbise hükmündesiniz.” (Bakara  Suresi 187.) Bu ayetten de anlaşıldığı gibi eşler arasında mahremiyetin muhafazası İlahi bir emirdir. Eşlerin arasında geçen gerek tartışmalar olsun gerek anlaşmazlıklar olsun, aralarındaki özel halleri olsun başkalarına anlatılmamalı. Aksi halde eşler arasındaki huzur, sadakat, güven, muhabbet bozulmaya mahkumdur. Dolayısıyla böyle bir aile büyük yaralar alabilir. Ta ki eşlerin boşanmasına kadar uzanabilir.

Aile içinde çocuk ebeveyn mahremiyeti

Çocuklar ebeveynlerine İlahi bir emanettir. Ebeveynler bunun bilincinde olarak mahremiyet eğitimlerini vermeliler. Zira mahremiyet eğitimi ilk ailede ebeveyn ile başlar. Sonraki yaşantısında ise ilkokul sıralarına kadar uzanır. Dolayısıyla çocuğun hayatındaki ilk muhatap oldukları örnek şahsiyetleri annesi, babası, kardeşleri ve öğretmenleridir.

Burada anne ve babalara büyük görev düşmektedir. Zira mahremiyet eğitimi hassas eğitimler arasındadır. Çocuğun fıtratına müdahale etmeden, zaten fıtratında var olan örtünme, gizleme haya ve tesettür duygusunu bozmadan mahremiyet eğitimini sunmalılar.

Cenab-ı Hak Nur Suresi 58. ayette “Ey iman edenler, elinizin altında bulunan ve sizden henüz büluğ çağına ermemiş olanlar günde üç defa sabah namazından, öğlen üzerinizi çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra sizden izin istesinler” buyuruyor.

Dinimizin emirleri ile aile içinde mahremiyet bilincini ve aile içi iffetin korunmasına ve geliştirilmesine dair hayati düsturları belirlemiştir.

Öncelikle anne babalar aile içinde tesettürlerine dikkat ederek çocuklarına örnek olmalılar. Bu hassasiyetle ev yaşantılarını düzenlemeliler. Çünkü mahremiyet bilinci anlatılarak değil yaşanarak öğretilir.

Nasıl ki ebeveyn odasına girerken çocuklara izin istemeleri gerektiğin söyleniyorsa, çocukların odalarına girerken de izin alınmalıdır. Yine izinsiz çocuğa dokunulmamalı, başkalarının yanında kıyafet değiştirilmemelidir. Bu konuda Peygamberimiz (asm) şöyle buyurmaktadır. “Çocuğun avretine riayet edin ve onu örtün. Zira onun avreti de büyüğünki gibidir. Allah avretini açanlara rahmet nazarıyla bakmaz.”

Tüm bunların dışında aile içinde mahremiyeti zedeleyici diğer unsurlardan bahsetmekte de fayda vardır. Televizyon, internet, telefon, tablet v.s gibi iletişim araçlarında, sosyal medya ortamlarında ölçüsüzce, pervasızca ahlak dışı sahneler, masum sandığımız çizgi film ve reklamlar ile verilen bilinçaltı mesajlarla da mahremiyet algısı ciddi zararlar görmektedir.

Aile içinde kardeşler arası mahremiyet

Aile içinde mahremiyetin önemli bir konusu da kardeşler arasındaki mahremiyet çizgileridir.

Çocuklarımız kız olsun erkek olsun ayırt etmeksizin Allah’ın bizlere emaneti olduğunu bilmeliyiz. Her konuda olduğu gibi bu konuda da bizlere peygamberi ölçütler yol göstermektedir.

“Yedi yaşındaki erkek ve kız çocukların, erkek ve kız kardeşlerinin yataklarını ayırınız.” (Cam‘ul-Fevâid) “Kız ve erkek çocuklar on yaşına basınca onların yataklarını anne, baba, kız ve erkek kardeşlerininkinden ayırmak vaciptir.” (Fetevâ’n-Nevevi)

“Erkeğin erkekle kadının kadınla aynı yatakta yatmaları asla caiz değildir. Her birisi yatağının birer kenarında olsa bile” (Feyevâ’n- Nebevi) (İbrahim Canan-Hazreti Peygamber’in Sünnetinde Terbiye) Ebeveynler çocuklarına aile içindeki mahrem alanlarını ve birbirlerinin mahrem alanlarına saygı duymaları gerektiğini öğretmeliler.

Çocuğun temiz yaşı bazı rivayetlerde 7 bazı rivayetlerde 10 olarak geçmektedir. Öyleyse bizler bu ölçütlerde 7-10 yaş arasını baz almalıyız. Ancak cinsiyetle ilgili bilgilerin verilmesi gereken yaşa gelince kesin bir rakam verilmemektedir. Fakat bununla ilgili soruların cevapları çocuk tarafından sorulmaya başladığı anlara bırakılabilir. (İbrahim Canan-Hazreti Peygamberin Sünnetinde Terbiye)

Ancak burada mahremiyet eğitiminin cinsel eğitimden daha kapsamlı olduğunu bilmek gerekir. Çünkü mahremiyet eğitimi cinsel bilgilerin yanı sıra ;

  • Çocuğun kendisinin ve diğer insanların özel alanları olduğunu bilmesi,
  • Özel alanının farkına varması,
  • Sosyal hayatın içinde kendi özel alanını koruması,
  • Diğer insanların özel alanlarına saygı duyması,
  • Kendisi ile çevresi arasına sağlıklı, güvenli, doğru ve yerinde sınırlar koyması konularını da içinde barındırır.

Elif Özen

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*