Psikoloji

Fıtri donanımlar

İnsan, kâinatın en şerefli varlığıdır. Bilinmek isteyen, herşeye gücü yeten bir Yaratıcı’nın muhteşem bir sanat eseridir. Maddi ve manevi donanımlarıyla, kendisini yoktan var edeni tanımak, ona kulluk ve ibadet etmek amacıyla bu imtihan dünyasına gönderilmiştir. Bu amaç çerçevesinde bir çok güzellikleri bünyesinde barındırmaktadır. Biz buna ahsen-i takvim diyoruz. Yaradılış itibariyle, sevgiye, iyiliğe, doğruluğa, dürüstlüğe, mütevazi olmaya, samimiyete, içtenliğe, saflığa, temizliğe, ibadete, kulluğa, güzel ahlâka, inanmaya, iman etmeye meyillidir. Bu güzel donanımlar, varoluş gayesi doğrultusunda yaşamayı kolaylaştırmakta, beden ve ruh sağlığını takviye etmektedirler. Bir iyilik davranışı, hem karşıdakine, hem de kişinin kendisine fayda sağlamaktadır. Kişide bir ferahlamaya, huzura ve sükûnete vesile olmaktadır. Çünkü iyilik fıtrî bir donanımdır.

Diğer yandan, bu güzel özellikleri daha da geliştirerek yaşama gayretinde olan kişiler, dünya hayatlarını da bir cennet bahçesine çevirebilmektedirler.

Mesela, çocuklarda bu özellikler daha belirgindir. Çocukların saflığı, temizliği, iyi niyetli ve samimi oluşu, yalandan uzak olması, yaradılış itibariyle kendisine verilen özelliklerden dolayıdır.  Lakin, zamanla, kontrol edilmediğinde, doğuştan bize ikram edilen bu niteliklerimiz tahribata uğrayabilmektedir.

Yalan, hırsızlık, hile, hırs, tamahkarlık, kin, nefret, gurur, kibir, haset, cimrilik, ikiyüzlülük, isyan, günah gibi yıkıcı, yıpratıcı duygu, düşünce ve davranışlar, kişiyi yaradılış amacından uzaklaştırmakta, dünya hayatını da cehenneme çevirebilmektedir. Bu olumsuz özellikler, birer virüs olarak karşımıza çıkmaktadır ve insanın programını bozmaktadır. Mesela yalan söyleyen kişinin metabolizmasında değişiklikler olmaktadır. Yüzü kızarmakta, gözlerinde ani kaçışlar yaşanmakta, nabız atışı hızlanmaktadır. Fizyoloji, yalanı kabul etmemekte ve bu şekilde tepki vermektedir. Bunun yanında ruh ve vicdan da yalana karşı değişik tepkiler vermekte ve kişi de bir huzursuzluk ve gerginlik hali oluşmaktadır.

Bu virüs saldırılarına karşı insanoğlu sürekli dikkatli olmalı, tedbiri bir an olsun elden bırakmamalıdır.

Kontrol kaybedildiğinde, varoluş gayesinden sapılır ve üzüntüler, problemler yumağı içerisinde insan bocalar durur. Sonuçta da bir can simidine ulaşılamaz ise imtihan dünyasında imtihan kaybedilebilir, Allah korusun.

Peki, bu muhteşem donanımlara sahip insanın, muhtemel tahribatlara karşı nasıl savunma hattı oluşturması gerekir? Bu sorunun cevabı kısaca, sürekli zikir, fikir ve şükürdür. Sürekli imanın tazelenmesi, yenilenmesi, ibadetle canlılığın muhafaza edilmesi, tefekkürle imanın derinleştirilmesi gerekmektedir. Böylelikle yaradılış itibariyle bizlere sunulan donanımlar korunmuş olacak, hem dünyada cennet gibi bir hayat yaşanmış olacak, hem de sonsuz ahiret hayatında en büyük mükafat olan Yaratıcı’nın rızası elde edilmiş olacaktır.

 

Aile Danışmanı Mustafa Taşkın

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*