Ebû Ümâme (r.a.) rivayet ediyor:
Ümmetimin seyahati Allah yolunda cihattır.
Saffan bin Süleym rivayet ediyor:
Seyahata çıkın ki, sıhhat bulasınız.
Zeyd bin Harise (r.a:) rivayet ediyor:
İlk vahyin indiği sıralarda Cebrail bana geldi, abdest ve namazı öğretti.
Ebû Derdâ (r.a.) rivayet ediyor:
Kalbinin yumuşamasını ve ihtiyacına kavuşmayı ister misin? Öyle ise yetime merhamet et, başını okşa, yiyeceğinden ona yedir ki, kalbin yumuşasın ve ihtiyacına kavuşasın.
Ebû Bekre (r.a.) rivayet ediyor:
İki şey vardır ki, Allah cezasını dünyada verir: Biri zulüm, diğeri anne babaya karşı gelmek.
Aişe’den (r.a.) rivayet ediyor:
Allah katında amellerin en sevimlisi az da olsa devamlı olanıdır.
Ebû Seleme (r.a.) rivayet ediyor:
Birinizin başına bir musibet geldiğinde şöyle desin: “Şüphesiz biz Allah’ın kullarıyız, sonunda yine Ona döneceğiz. Allah’ım, musibetimin mükâfatını ancak Senden istiyorum. Bundan dolayı beni mükâfatlandır ve onun ardından da bana daha hayırlısını ihsan et.